"İnsana hüner, fazilet, din ve olgunluk gerekir.
Mevki ve mal dediğin şey bir gelir, bir gider..."
Sa'di Şirazi
Bu yazımda insanı değerli kılan özelliklerden biri olan olgunluktan bahsedeceğim.
Türk Dil Kurumu sözlüğü olgun kelimesini;
Meyveler için yenecek duruma gelmiş,
İnsanlar için bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, kâmil olarak tanımlamaktadır.
Olgun insan kimdir?
Olgun insanda hangi özellikler vardır?
Olgun insan, yetişkin insan değildir.
Bu kavram ve olgu zaman ve sabır işidir.
İnsan, hangi yaşta olursa olsun, olması gereken seviyeye sahip değilse, kendini kontrol edemiyorsa sağlıklı, düşünemiyorsa, karar vermede güçlük çekiyorsa, duygularının farkında değilse, insan olduğunun idraki ile yaşamıyorsa yaşı kaç olursa olsun olgun insan değildir.
” Akıl yaşta değil, baştadır.”Atasözümüzde olduğu gibi.
“ Psikologlara göre, sizi kıran birine zarar vermek yerine onu anlamaya çalıştığınızda olgunluk evresini tamamlamış oluyorsunuz.”
Olgunluk, doğuştan değil eğitim ile görgü ve kültür ile kazanılan bir olgudur.
Olgunluk, güçlünün yanında değil haklının yanında yer almaktır.
Olgunluk, zayıfı ezmemek, güçlünün önünde diz çökmemektir.
Olgunluk, insanı insan olarak görmek, insana saygı duymak demektir.
Olgunluk, nerede ve nasıl davranacağını bilmektir.
Olgunluk, gerçek hoşgörüye sahip olabilmektir.
Olgunluk, sabretmeyi bilmektir.
Olgunluk, bir yaşam biçimidir, insan bunu hangi yaşta öğrenirse o yaşta olgundur.
* Olgun insan, öncelikle bağımsız bir kişilik sahibi, omuzları üzerinde bir baş taşıdığının farkında olan ve o başın da düşünmek, karar vermek için yaratıldığını bilen, içerisinde bir yürek taşıyan ve bu yüreğin sevmeye, nefret etmeye yaradığını bilen,
Olgun insan, "GİYDİRİLMİŞ KALAS" gibi sıradan olmayan insandır
* Olgun insan, kendi kendisiyle barışık, dolaysıyla kendisini bilen, sınırlarını, gücünü, zaafını, meziyetlerini bilen, hep kendi olmaya çalışıp bir başkası olmak için çırpınmayan, taklitçi değil özgün olan insandır.
* Olgun insan, duygu, düşünce ve eylem dengesini kurmuş insandır. Ne aşkını mantığına feda eder ne mantığını aşkına. Önce düşünür, sonra inanır, en sonunda yapar. Düşüncesi inancıyla, inancı eylemiyle, eylemi düşüncesiyle çatışmaz.
* Olgun insan, zayıf ve güçlü yönlerini tanıyıp, heyecan ve içgüdülerini yönlendirmesini bilen insandır. Heyecan ve içgüdülerini yönlendirmek yerine onların kendisini yönlendirdiği insan, içgüdülerinin ve ayartıcı öz benliğinin esiri olur. İçgüdülerin ve öz benliğin ayartıcı duygularını kontrol eden insanlar, güçlü bir iç denetimine sahip olan insanlardır.
* Olgun insan, insani duyguları yok saymaz, onları yönlendirir ve terbiye eder.
Mesela kızmak insani bir duygudur, eğer terbiye edilirse insanın ve hakikatin değer ve onurunu korur. Eğer edilmezse, bir zaafa dönüşür ve insanı tutsak eder. (Alıntı)
Can Yücel’in dediği gibi;
Ben;
Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada,
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde,
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
Bir o kadar cesaretli olmalı.
Yağmurdan ıslanıp, fırtınadan kaçmamalı.
Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
İşine gelince sevip,
Zoru görünce bırakmamalı!