Şehirler de insanlar gibidir, şehirlerin de korunmaya ve sevgiye ihtiyacı vardır. İnsanlar gibi şehirlerin de ruhu vardır. Aslında şehirlerin ruhu da insanlardan farklı değildir. Hatta benzer yanları bile vardır. İnsanın elif gibi dimdik durduğu gibi şehrin mezarlıklarında uzanan selvi ağaçları da aynı dik duruşla durmaya çalışır. İnsan ve şehir kavramı; aslında birbirinden ayrılmamaya yemin etmiş iki sevgiliden farklı değildir.

Ünlü İslam âlimi İbn-i Haldun diyor ki:

“Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.”

Peki, Hacı Bayram Veli ne diyor:

“İnsan, şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise, şehir olarak görünür. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur”

“Elbistan, Elbistan’da yaşayacaklarındır.” sözünden hareketle;

02 Eylül 2021 tarihinde Gazi Dedeler’in ev sahipliğinde, STK Başkanlarımız, vakıf, dernek ve sendika temsilcilerimiz ile kahvaltıda bir araya geldik. Kahvaltıda kimler mi vardı?

Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi, Şoförler ve Otomobilciler Odası, Esnaflar ve Bakkallar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Berberler ve Kuaförler Odası, Tamirciler ve Demirciler Odası, TEMA Vakfı, Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, Eğitim-Bir-Sen, Şûrâ Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Doğa Sporları ve Ofrroad Kulübü, Elbistan Barosu, Muhtarlar Derneği.

Peki, her başkanın, temsilcinin temsil ettiği kurumunda bir iş yoğunluğu varken bu insanların derdi neydi? Elbette herkesin ortak paydası Elbistan idi!

Söz alan bütün konuşmacılar “Ben Elbistan’ı seviyorum” diyerek söze başladı.

Elbistan sevdası masaya yatırıldı. Herkes kendi görev ve sorumluluk alanında görüşlerini ve düşüncelerini paylaştı. Herkesin derdi Elbistan sevdası idi.

Yukarıda bahsettiğim gibi katılımcıların hemen hemen hepsi oda, dernek, vakıf sendika başkanı, temsilcisi ve yöneticisi idi.

Peki, STK’lar, dernekler, vakıflar neden önemlidir ve gereklidir?

Sivil toplum kuruluşlarının temel amacı, toplumsal sorunları bağımsız şekilde ele alarak, kamuoyunu bilgilendiren, aydınlatan ve buna yönelik öneri sunan kuruluşlardır. Toplumun kendisi tarafından kurulan STK'lar, toplumun genelini aydınlatma amacı güder. Buna yönelik çalışmalar yapar.

Bir güce sahip olan kişi ve kişiler, kendi menfaatleri uğruna toplum çıkarlarını göz ardı edebilirler. Bu da toplumda hem maddi hem manevi, telafisi olmayan yaraların açılmasına sebebiyet verebilir. İşte bu yüzden sorumluluk sahibi her bilinçli bireyin kendi üzerine düşeni yapması gerekir. Bu bağlamda birey olarak verilecek haklı mücadelenin de etkisinin ne kadar ‘’etkili’’ olacağı da şüphesiz tahmin edilen bir gerçek olduğu için, birey olarak baş edilemeyecek bu türden menfi uygulamalarla da, STK ile baş etmek mümkündür. STK’ların oluşum konuları her ne kadar birbirlerinden farklılık gösterse de, aslında hepsinin temel dayanağı ‘’Birlikten kuvvet doğar.’’ Felsefesidir.

Her zaman olduğu gibi, yazıya son noktayı bir anekdot ile koyalım:

Albert Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş.

Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein'a;

"Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş. Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş:

"Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.

O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim." Demiş.

Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir fizik sorusu sormuş.

Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:

"Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" demiş.

Sonra da salonun arkasında oturan Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş:

"Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu,

göreceksiniz o bile cevaplayacak."

Netice:

Akıllı insanlar, akıllı insanlarla çalışır ve insanın zekiliğinin yanında uyanıklığı da insana çok şeyler kazandırır.

Ben buradan, topluma faydalı işler yapan bütün STK’lara bir vatandaş olarak teşekkür etmek istiyorum ve sayılarının her geçen gün artmasını temenni ederek, onlara iyi ki varsınız diyorum.