Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde düzenlenen 52. Uluslararası Emmy Ödülleri, televizyon dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak büyük bir coşkuya sahne olmuştu.ÖZLEM ÖZGÜT YÖREKLİ - abdpost.com / ABD(İGFA) - Türk televizyon ve sinemasının önemli oyuncularından Yeninci, Uluslararası Emmy Ödülleri jüri üyeliğine seçilen ilk Türk oyuncu olarak büyük bir başarıya imza atmıştı. ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli, başarılı oyuncu Selin Yeninci ile ödül gecesine dair bir söyleşi gerçekleştirdi.
Selin Hanım, 52. Emmy Awards'ta jüri olmak için teklif size nasıl ulaştı? Kriterleri nelerdir, siz mi başvurdunuz yoksa onlar mı size ulaştı?
Kurucusu olduğum yapım şirketim SY Pictures ile katıldığım uluslararası sektör fuarları ve toplantıların güzel bir hediyesi olarak gördüğüm bir teklif oldu. Geçtiğimiz mart ayında IEMMY ‘den bu yıl ‘en iyi drama dizisi’ kategorisinde jüri olmam için bir mail aldım. Teklifi kabul etmemle de yasal süreç ve uygulama prosedürü başlamış oldu.
Oyunculuk faaliyetlerimi uğruna iki yıldır çok yavaşlattığım bir start up yapım şirketinin kurucusuyum . 30 yıllık güvenli alanım olan ,aşık olduğum oyunculuk mesleğiyle de sağlıklı ilişkiler kumama çok destek olan bir girişim olması harika ama yapım ve oyunculuk için mesleki birimlerin çok farklı oluşu bana sıfırdan başlama enerjisi verdi. Ve bununla mücadele pek kolay olmadı. Bu öğrenme araştırma geliştirme maratonundaki emeğimin ve azmimin Amerika’da görünmesi ve takdir edilmesi, Amerika Televizyon Oscarları olarak kodlanan bir yapıda en büyük kategoriyi değerlendirmem için aldığım bu teklif , beni kendi yolculuğum için çok motive etti.
Bunu yaşayan ilk Türk oyuncusunuz, nasıl bir duygu? Öğrendiğiniz an ne hissettiniz?
Ben ülkemi ve kendi kültürüme ait her detayı çok seviyorum. Ülkemin bir evladı olarak hikayemde katkısı olan kişilere gurur, kıvanç yaşatıp; sektörel ya da sektör dışı beni takip eden arkadaşlarıma , kardeşlerime de biraz umut ışığı verebildiysem ne mutlu bana. Kültür aktarılan geleneklerdir ve bizi biz yapan temel unsurdur.
Türkiye gibi güzel bir ülkenin uluslararası başarı geleneğinin ve sinema kültürünün bir parçası olup kendi kulvarımda tarihe geçmek beni çok onurlandırdı. Aldığım oyunculuk ödüllerinin verdiği hazdan farklı , bu kadar istisna bir duygu yaşamak beni daha da zenginleştirdi. İsmimin başına getirilen her ‘ilk’ sıfatından her zaman ömürlük bir mutluluk duydum.
Emmy Ödüllerinde jüri oylaması nasıl gerçekleşiyor? Haluk Bilginer de adaydı. Siz oyunuzu kendisinden yana mı kullandınız?
Açıkçası bu konuyla ilgili açıklama yapmamak için bir sözleşme imzaladım.Bu aslında uzun ve içindeyken oylama sürecini hayranlıkla takip ettiğim bir süreçti. Mart ayında gelen teklifle başlayan süreç 25 Kasım’da sonlandı. Bu yılı kapsayan süreçte değerlendirme kriterleri ve aşamalar aylık olarak bize sunuldu.
Jüride ünlü isimler var mıydı? Özellikle o gece kimlerle tanışmak sizi heyecanlandırdı?
Jüride aday olan yapımları değerlendirmek için dünyanın her yerinden profesyonellerle çevrili bir toplulukla olduğumu bilmek harikaydı. Tanıştığım her isim benim için her zaman kıymetli.
Çok dillendirmesem de bu yıl benim meslek hayatımın 30. yılı. 6 yaşında İzmir TRT Radyosu seçmelerini kazandığımdan beri azimle çalışmamın tatlı bir hediyesi olarak kabul ettim geceyi ve açıkçası 30. yılımı bu kadar önemli bir organizasyonun ödül gecesinde kutlamak her şeyden daha heyecan vericiydi.
Haluk Bey hakkında diğer jüri üyelerinin fikri nasıldı? Açık oylama mı yapılıyor?
Oylama sistemiyle ilgili çok detay verememekle birlikte -bununla ilgili bir jüri sözleşmesi de imzalandı- kendi ulusumdan katılan bir aday ya da içerik izlemedim. Ben ‘en iyi drama dizisi’ kategorisinde jüri olduğumdan oyuncu performanslarının yanı sıra pek çok farklı birime de özen göstererek bir değerlendirme yaptım. Bireysel fikir paylaşımı doğru bir yaklaşım olmazdı. Dağılım konusunda adil bir sistemleri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle içime sinen bir yerde emek verdiğimi hissetmek güvenimi pekiştirdi.
Haluk Bey'in ikinci kez seçilmemesine yorumunuz nedir? Sizin favorileriniz mi kazandı kategorilerde? Sonuçlar sizi tatmin etti mi?
Haluk Bey ile 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olduğum 2012 yılında , kendi tiyatrosunda yaptığı seçmeleri kazanmam sonucu tanışıp birlikte çalışmıştık. Benim kişisel hikayemin İstanbul ayağı için çok doğru bir başlangıçtı onunla çalışmak,oynamak. Hepimiz için her zaman büyük bir değer. O nedenle bu sefer sadece aynı gecede bazı güzellikleri paylaştığımız için bile ben çok mutluyum.
Kendi oylama yaptığım kategoride çıkan sonuçtan çok memnunum. Ödül alanların yaşadığı sevinç ve coşkuyu görünce de açıkçası tatmin oldum.
Ödül gecesine dair yaşadığınız keyifli anlardan bahseder misiniz? Heyecanlı mıydınız? İlginç ya da komik anlardan örnek verir misiniz?
Öncesinde uzun süredir yoğun bir hayatım olduğundan ve ödül gecesi öncesi New York’ta bir fotoğraf projesi üzerine çalıştığımdan biraz yorgundum. Geceye katıldığımda 4 gündür pek bir şey yemediğimi fark edip masada büyük bir iştahla yemek yemeye başlamama çok güldük. Bunun dışında ben mutlu insanlar gördüğümde zaten çok keyifli oluyorum, o gece de çevremde mutlu ve tatmin bireyler olduğundan genel olarak mutluydum.
Sizi bu başarınızdan ötürü tebrik ediyorum ve çok gurur duyduğumu söylemek isterim. Siz de çok şıktınız. Dikatimi boynunuzdaki Cumhuriyet altınlarından oluşan beşi bir yerde çekti. Atatürk sevgisi ve Türk kültürel mirasını yansıtmak istediğinizi düşündüm. Yanılıyor muyum?
Çok teşekkür ederim. Mutluluğumu paylaşmanıza çok sevindim. Beşi bir yerde benim bir kadın olarak çok beğendiğim, kullandığım bir tasarım ve ayrıca anneannelerimizden bizlere kalan mirasların ve aslında pek çok başka güzelliklerin sembollerinden yalnızca biri. Köklerimi ve atalarımı da onurlandırmak istemiş olabilirim kendi içimde. Ekstra bir sembolizm üretip göze sokma niyetim yoktu.
Biliyorsunuz böyle gecelerde özellikle oyuncular için bir şıklık yarışı algısı var. Çok başarılı bulduğum yerli bir tasarımcı olan Hakan Yıldırım’ın bir elbisesini çok büyük keyifle giydim ve gecede o anlamda takı olarak Türkiye’den benim tanıdığım en büyük markayı boynumda taşımak ve biraz da bu fikirle eğlenmek istedim açıkçası. Beğenmenize sevindim.
Biraz da önümüzdeki projelerinizden bahseder misiniz?
Geçen ay Türkiye’de bir Netflix projesini tamamladım. O proje post prodüksiyon sürecinde. Ayrıca çekimleri Diyarbakır’da gerçekleşen, heyecanla beklediğim, oyuncusu olduğum yeni sinema filmim Rotterdam Film Festivali’nde ana yarışmaya seçildi. Festival için gelecek aylarda tekrar Avrupa’da olacağım.
Şirketime verdiğim iki yıllık emeğime inanıyorum. Onu büyütmek ve geliştirmek istiyorum. Bu nedenle yatırım, ortak yapım ve eğlence üretimi konularında çok kültürlü çalışmalarım devam edecek.