ANTALYA (AA) - TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, insanlığın faydası için çalışacak nesiller yetiştirmeyi amaçladıklarını belirterek, "TEKNOFEST dünyaya damgasını vuracak, bu karanlık halinden kurtaracak, insanlığın ve ülkesinin faydasına teknolojiler geliştirecek nesiller, gençler yetiştirmeyi hedefliyor." dedi.
Anadolu Ajansının (AA) medya paydaşları arasında yer aldığı TEKNOFEST'in 25 alanda düzenlenen teknoloji yarışmalarının finali üçüncü gününde, Antalya'daki ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde devam etti.
Festival kapsamında TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, söyleşi programında gençlerle bir araya gelerek sorularını yanıtladı.
Bayraktar, buradaki konuşmasında, tam bağımsız Türkiye hedefiyle başlatılan TEKNOFEST'in bu yıl büyük bir dünya rekoru daha kırdığını söyledi.
Bayraktar, 1 milyon 600 bin kişinin 49 farklı alandaki yarışmalara başvurduğunu belirterek, dünyayı şekillendirecek ve yön verecek 6 bin 500 finalistin Antalya'da yarıştığını vurguladı.
Bu yıl 10 farklı alanda daha yeni yarışmaların devam ettiğini, Akdeniz'in 11 ilinde de yarışmaların olacağını anlatan Bayraktar, 2-6 Ekim'de de TEKNOFEST Akdeniz'in Adana'da gerçekleşeceğini hatırlattı.
İnsansız hava araçları serüveni ve TEKNOFEST'in ilhamını anlatan Bayraktar, "Bizlere ilham olan şey ülkemizin maalesef büyük bir terör belasına maruz kalmasıydı, ayrıca havacılığa olan sevdamızdı. Biz TEKNOFEST'i de bir çocuk gelsin bir uçağa dokunsun ve ileride ülkemizin uzay programını inşa etsin, insanlığa dokunsun ve tüm insanlığa şifa olacak nesiller yetişsin diye yapıyoruz." dedi.
Bayraktar, yarışmaya katılan ekiplerin azimli ve kararlı çalışmalar yürüttüğüne değinerek, bu enerji, donanım ve ruhla dünyada yapamayacakları iş olmadığını kaydetti.
Önceki neslin başladığı çalışmaları gençlerin çıtayı daha yükseğe taşıyacağını belirten Bayraktar, "Şu anda Baykar dünyanın en büyük, en fazla ülkeye ihraç eden insansız hava aracı markası. Savuma Sanayii Başkanlığını, ASELSAN'ı görüyorsunuz. Sizlerin için artık tüm bunlar bir anlamda yapılmış, başarılı işler. Dolayısıyla sizler, yaptığınız işlerde rahatlıkla 'Dünyanın en iyisi olabilirim' diyebiliyorsunuz." dedi.
- "Gençlerimiz büyük iddialarla, büyük hayallerle gelebiliyorlar"
Öte yandan Bayraktar, festival kapsamında düzenlenen girişim programını büyütmeyi öncelediklerini dile getirdi.
TEKNOFEST'ten çok büyük bir enerji çıktığını vurgulayan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de bu alanla alakalı öğrenilmiş çaresizlik yıkıldı. Bunun yanında büyük bir özgüven inşa edildi. Gençlerimiz büyük iddialarla, büyük hayallerle gelebiliyorlar. Girişim ekosistemi de büyümeye devam ediyor ama henüz hak ettiği yerde değil. Kanaatimce daha da fazla büyümesi gerekiyor. Çünkü Türkiye savunma sanayinde dünyaya damgasını vurabilecek işleri yaptı. Oradaki dönüşüm tam manasıyla tamamlandı. Ama teknolojinin diğer sivil alanları henüz tamamlanmış değil. Orada iddialı girişimler, dünyaya damgasını vuracak girişimler henüz yeni kuruluyor. Sonuçlarını henüz görmedik ama çok daha fazlasının yapılması gerekiyor. Bu yönde de bizler üzerimize düşen vazifeyi yapmaya gayret ediyoruz."
Yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesinin Türkiye için hayati bir mesele olduğunu vurgulayan Bayraktar, dünyadaki en büyük dönüşümün teknoloji olduğunun altını çizdi.
kurulan ufacık girişimlerin bütün dünyanın seyrini değiştirecek işler geliştirdiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"TEKNOFEST dünyaya damgasını vuracak, bu karanlık halinden kurtaracak, insanlığın ve ülkesinin faydasına teknolojiler geliştirecek nesiller, gençler yetiştirmeyi hedefliyor. Dünya maalesef çok korkunç bir karanlığa doğru gidiyor. Sizler bunu inşa etmeyecek olursanız dünya maalesef teknoloji tekellerinin oluşturduğu, insanlığı manipüle ettiği bir yer haline dönüyor. Kadim medeniyetimizin değerlerinden aldığımız ilhamla, dünyayı değiştirecek ve farklı bir noktaya taşıyacak girişimlerin buralardan çıkacağına inanıyoruz."
Öte yandan Bayraktar, Kızılelma, Bayraktar TB3 üzerine ve uzay alanında çalışmalara devam ettiklerini ifade etti.
