HATAY (AA) - SALİM TAŞ - Hatay'da depremlerde eşiyle bir evladını kaybeden Mehmet Koç, geriye kalan çocuğuyla yaşama tutunmaya çalışıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremler sırasında ailesini geçindirmek için gittiği Irak'ta bulunan Koç, afet gecesi acı haberi yakınlarından aldı.

Bunun üzerine depremin ikinci günü memleketi Hatay'a dönen Mehmet Koç, eşi Meryem (31), 2,5 yaşındaki oğlu Kuzey ve 6 yaşındaki Cemil'in kaldığı baldızının 4 katlı evine gitti.

Evin yıkıldığını bu sırada öğrenen baba Koç, enkazdaki ailesini ulaşmak için kurtarma ekibinin çalışmalarına katıldı.

Çalışmalar sonunda ekiplerle ilk olarak oğlu Cemil'i yaralı olarak enkazdan çıkaran Koç, depremin 4'üncü gününde eşi ve oğlu Kuzey'in cansız bedenine ulaştı.

Baba Koç, depremden yaralı kurtulan tek evladıyla merkez Antakya ilçesi Maşuklu Mahallesi'ndeki evlerinde yaşama tutunmaya çalışıyor.

Baba Mehmet Koç, AA muhabirine depremden yaralı kurtardığı evladına hem annelik hem babalık yapmaya çalıştığını söyledi.

Afette kaybettiği eşi ve oğlunun acısının ilk günkü gibi taze olduğunu anlatan baba Koç, "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Tek başımıza yaşamak çok zor, yaşadığımız evimiz sağlam kaldı. Evin köşesinde eşimin ve oğlumun hatırası var. Onların fotoğrafları, oğlumun oyuncakları, eşimin elbiseleri gözümün önünde. O gün bize çok şey öğretti. Bu hayatın bir dakikada değişebileceğini hepimiz gördük. Hayatta kalmak için mücadele edeceğim, çocuğumu büyütmek için hem annelik hem de babalık yapacağım." diye konuştu.

- "Benim tutunacak tek dalım oğlum oldu"

Mehmet Koç, eşini ve oğlunu kaybetmesinin ardından bir süre psikolojik destek aldığını belirtti.

Türk Kızılay günlük 9 bin ünite kan bağışı hedefliyor Türk Kızılay günlük 9 bin ünite kan bağışı hedefliyor

Hayatta kalan oğlu sayesinde ayakta durabildiğini anlatan Koç, şöyle konuştu:

"Ailemden geriye bir oğlum kaldı, benim tutunacak tek dalım oğlum oldu. O olmasaydı gerçekten hayatın çekilmesi çok zor olacaktı. Onun sayesinde güç alıyorum. Oğlumu gördüğümde annesini hatırlıyorum. Annesinden bana emanet kalan son bir hatıra, oğlumu öptüğümde annesini ve kardeşini öpüyor gibiyim, kokusunu aldığımda da aynı şekilde annesini ve kardeşini koklar gibiyim. Depremden sonra çocuğumla yalnız başımıza yaşıyoruz. Yetişkin olarak bazı şeyleri atlatabiliriz ama çocuklar sıkıntı çeker. Elimden geldiğince çocuğuma hiçbir şey hissettirmemeye çalışıyorum, beraber oyunlar oynuyoruz, okula, tekvando kursuna, parka götürüyorum. Çocuğum inşallah deprem anlarını hatırlamadan büyür."

Kaynak: aa