CEMRE DÜŞME OLAYI NEDİR?
Değerli okurlar, cemre sözcüğü kıştan bahara geçiş sırasında sık sık sohbetlerde
gündeme gelmektedir. Ama bu konu ile ilgili bazı sohbetlerde kulak misafiri oldum ve şunu
gördüm ki, vatandaşların büyük kısmı konu hakkında fazla bilgi sahibi değiller. Bu yüzden
bende sıradan bir aydın olarak ve bilenlerin bilmeyenlere borçlu olduğunu kabul ettiğim için,
bu konuyu meraklılarına bir kez daha taşıma ihtiyacı duydum.
Öncelikle cemrenin en kısa tarifi ile başlayalım: Halkımızın arasında yaygın
olarak baharın müjdecisi olarak bilinen sıcaklığın artması olayına CEMRE denir.
Böylece cemre, havanın aşağıdan değil de sanki yukarıdan aşağıya doğru ısındığını ifade eder.
Meteorolojik folklorumuzdaki önemli yeri ve küresel ısınmada havanın ısınması konusunun
önemi nedeniyle cemre kısaca ele alınmıştır.
Öncelikle sanıldığı ve cemrenin açıklandığı gibi güneş ışınları atmosferimizi doğrudan
ısıtmaz. Yer yüzeyi, güneş ışınlarını yutarak önce kendi ısınır, sonra atmosferi ısıtır. Açık bir
günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi, yer yüzeyi tarafından yutulur ve
dolayısıyla yer yüzeyi ısınır. Yüzeydeki hava ısındıkça, yüksekteki havadan daha az yoğun
hale gelir. Isınan hava yükselir ve daha soğuk olan hava çöker. Yükselen hava, genişler ve
soğur. Su buharı, bulut damlacıkları şeklinde yoğunlaşarak, hal değişim ısısından dolayı,
havanın ısınmasını sağlar. Bu sırada dünya karbondioksit ve su buharı tarafından yutulup
tekrar yayınlanan, kızılaltı ışınları yayınlar. Gazların yoğunluğu, dünya yüzeyinde daha az
olduğundan, yutma işleminin büyük bir kısmı, yüzeye yakın katmanlarda gerçekleşir.
Dolayısıyla, atmosferin alt tabakaları aşağıdan yukarıya doğru ısıtılmış olur.
Ayrıca cemre sözcüğü Arapça bir kelimedir. Ateş, kor, köz manalarına gelir yani
sıcaklık demektir. Diğer bir anlamı ise, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı
taşlardan meydana gelen yığındır. Birde divan şairlerinin, cemre zamanlarında baharın
gelmesi dolayısıyla, önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de CEMREVİYE olarak bilinir.
Meteorolojik bir olay olarak bilinen cemre ise takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta
aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğü inanılan ısıtıcı güç veya sıcaklık yükselmesi olarak
tanımlanır. Ayrıca Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde İMRE (İmere veya Emire) adı
verilen cinin neden olduğuna inanılır. İlkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra
buzların üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere girer. Bundan sonra ısınmış topraktan buhar
yükselir. Emire baharın gelişini temsil eder. Bulgarlarda ZEMİRE olarak yer alır.
Bazı kaynaklara göre, cemre sözcüğüyle adlandırılan sayılı günlerin, takvim
klimatolojisine nasıl girdiği bilinmiyor. Bu takvimi incelersek şu sonuca varıyoruz; Eskiler
seneyi Kasım (kış) ve Hızır (yaz) olmak üzere ikiye ayırtmışlardır. Kasım 180, Hızır 186
gün sürermiş. Kasım(kış) günleri 8 Kasım’da başlar,5 Mayısta biter, Hızır(yaz) 6 Mayıs
başlar. Kasımın 46 (kırkaltında), 40 gün anlamına gelen erbain, 86 (seksenaltısında) elli gün
anlamına gelen hamsin girer ve böylece kışın en soğuk zamanları sayılan 90 (doksangün)
geçmiş olurmuş. Bu takvime göre, yedişer gün arayla Kasımın 105’inde (19 -20 ŞUBAT)
BİRİNCİ CEMRE HAVAYA; 112’inde (26-27 ŞUBAT) İKİNCİ CEMRE SUYA; 119’unda
(5-6 MART, ŞUBATIN 29 ÇEKTİĞİ DÖRT SENEDE BİR 5 MART’TA) ÜÇÜNCÜ
CEMRE TOPRAĞA DÜŞER. Buna göre havanın, sonra suyun, sonra da yerin ısındığı kabul
edilirmiş.
BU NEDENLE İLKİNE “CEMRE –ÜL – MA,”
İKİNCİYE “ CEMRE-ÜL-HAVA”,
ÜÇÜNCÜYE DE “CEMRE-ÜT-TÜRAB” denilmiş.
Cemre olayı hakkında birbirinden farklı birçok açıklama mevcuttur. Bunun yanı sıra,
incelenen bütün kaynaklardan, cemre ifadesinin çok eski zamanlardan beri kullanıldığını
görüyoruz. Ancak, cemrelerin düşme tarihleri hakkındaki bilgiler kaynaklara göre değişiyor,
bu da cemrelerin tarihlerinin tam olarak bilinmediğini ortaya koyuyor.
Kıymetli okurlar, yüzünüzden gülümseme, yüreğinizde mutluluk, bedeninizden
sağlık eksik olmasın.
Adnan GÜLLÜ
Tarih Araştırmacısı