İnternet Gazetecileri Federasyonu ve Herkes Duysun Medya davetiyle, herkesduysun.com internet haber sitesinde çalışan muhabir ve editörlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, "Doğru Habercilik ve Medya Etiği" üzerine interaktif bir seminer verdi.Herkes Duysun / BURSA (İGFA) - T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, Herkes Duysun Medya çalışanlarına verdiği seminerde, doğru habercilikte “Basın hürriyetinin yanı sıra devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetin temel niteliği, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu yararı önceliği, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi” ilkelerine vurgu yaptı.

Basın Kanunu’nun 20. maddesinde “Cinsel Saldırı, Cinayet ve İntihara Özendirme” olaylarının medyada yer alış biçimine yönelik olarak “Haber vermenin sınırlarının aşılmaması ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte yazı ve resim yayımlanmaması” hususunun belirtildiğini ifade eden Gölbaşı,  bu çerçevenin ihlal edilmesi halinde uygulanacak cezai müeyyideye dair hükmün yer aldığını açıkladı.

Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Bağımlılık ile Mücadele Stratejik İletişim Belgesinde” medyanın bağımlılık konusunu ele alış biçimine ilişkin ilkelerin sıralandığını ve medyanın bağımlılıkların önlenmesinde ve bağımlı bireylere yönelik gelişebilecek olumsuz algıların değiştirilmesinde önemli bir role sahip olduğuna değinen T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, bu itibarla medya organlarının doğru, güvenilir ve sorumluluğa dayalı bir habercilik anlayışıyla hareket etmesinin bağımlılıkla mücadelede kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Gölbaşı, medya mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla uluslararası örnekler ve evrensel ilkeler çerçevesinde derlenen bilgilerin sistematik hale getirilmesiyle İletişim Başkanlığı'nca hazırlanan “Doğru Habercilik ve Medya Etiği Rehberi"ndeki hak temelli habercilik ve gazeteciliğin önemine vurgu yaptı.  

Manisa’da Güneş Enerji Santrali dönemi başlıyor Manisa’da Güneş Enerji Santrali dönemi başlıyor

Medyanın kamu adına görevini yerine getirirken topluma haberin doğru ve zamanında sunulması işlevinin yanında kamu menfaati ve halka karşı sorumluluk ilkesini de gözetmesi gerektiğine dikkati çeken Bursa Bölge Müdürü Ali Fuat Gölbaşı, medyada zaman zaman reyting uğruna sorunlu bir yayın politikasının izlendiğini gözlemlendiğini söyledi. 

Özellikle reyting kaygısıyla basın etik ilkelerini umursamayan, meselenin “Sosyal Öğrenme Boyutunun” göz ardı edildiği; reyting uğruna şiddetin ve kötülüğün tüm detaylarıyla dramatize edilerek çarpıcı manşetlerle kamuoyuna sunulduğu ve son derece sorunlu bir yayın politikası izlendiğinin gözlemlendiğini ifade eden Gölbaşı, “Bu tarz haberler çok fazla tiraj alabilmekle birlikte hiçbir toplumsal fayda sağlamamakta; aksine özendirici ve bulaşıcı olabilmekte; Sosyal Öğrenme, Özdeşleşme Kuramı ve Werther Etkisi Yaklaşımı gibi ikincil sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle sosyal medya ve internet medyasının, mesleki ahlakın görmezden gelindiği, itibarın tüketildiği, birçok ihlalin yaşandığı ortamlara dönüşme riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Basınımız, medyamız elbette özgür olmalıdır; ama bu, bilhassa toplumsal olaylarda sorumlu yayıncılık yapmaya mâni değildir. Medya etiğine sahip çıkmak, bu konuda en büyük sorumluluk hiç kuşkusuz gazetecilere düşmektedir. Medya etiğinden ayrılmayan basın mensupları, mesleğin saygınlığının ve güvenilirliğinin teminatı olmayı sürdüreceklerdir.” diye konuştu.  

FARKINDALIK OLUŞTURMADA MEDYANIN ROLÜ YADSINAMAZ

Geleneksel ve yeni mecraların çeşitlenerek gelişmesiyle medyanın, insanların duyguları, davranışları ve tutumları üzerindeki etkisinin büyüklüğünün birçok araştırmanın konusu olduğunu belirten Gölbaşı, toplumsal sorunlara ilişkin atılacak adımlarda önleyici tedbir, bilinçlendirme, empati ve duyarlılık geliştirme, farkındalık oluşturma, koruma ve rehabilitasyon faaliyetlerinin amacına ulaşmasında medyanın tutumu ve rolünün yadsınamaz olduğunu söyledi.

Medyanın toplumsal gerçekliği inşa etmesi, onun hâlihazırda var olan bir toplumsal olguyu tıpkı bir ayna gibi yansıtmadığı, bunun yerine o olguyu tanımladığı, yorumladığı ve böylece onu yeniden oluşturduğu anlamına geldiğini dile getiren Gölbaşı, “Medya, bu özellikleri sayesinde gerek bağımlılık, cinsel saldırı, cinayet, intihar ve şiddetin önlenmesinde gerekse bu yönde gelişebilecek olumsuz algıların değiştirilmesinde önemli bir güce sahiptir. Bu sebeple medya organlarının doğru, güvenilir ve sorumluluğa dayalı bir habercilik anlayışıyla hareket etmesi hayati önem taşımaktadır. Doğru habercilik ve medya etiğine riayet etmenin küresel bir tehdide dönüşmüş olan dezenformasyona karşı toplumun elini güçlendirecek; medyanın ve kurumların itibarını koruyacaktır. Ayrıca medyamızın, uzun bir süreçte kurumsallaşmış ve evrenselleşmiş olan değerler ekseninde faaliyetlerini sürdürmesine imkân sağlayacaktır" dedi.

Eğitimde haber kupürleri üzerinden içerik analizi yapan Gölbaşı; bağımlılık, cinsel saldırı, cinayet, intihar ve şiddet vb. hassas vakalara dair haber yapılırken dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:

  • Bağımlılık, cinsel saldırı, cinayet, intihar ve şiddet vakalarına dair haber vermenin sınırlarını aşan abartılı ve gereksiz bilgi verilmemeli,
  • Bireyi bu tür fiillere özendirebilecek, yanlış davranışlara hatta intihara sürükleyebilecek, yol gösterici olabilecek, sosyal öğrenmeye sebebiyet verecek nitelikte basılı, görsel, işitsel veya dijital mecralarda haber ve içerik paylaşılmamalı,
  • Bağımlılık, cinsel saldırı, cinayet, intihar ve şiddet suçlarına ilişkin ayrıntıların işlenişinde ve verilen mesajda topluma ve bireye verdiği zarar ve risk boyutunun ön plana çıkarılmalı,
  • Reyting kaygısının hiçbir zaman kamu yararı önceliği, kamu güvenliği, kamu sağlığı ile meslekî etik kurallar ve sorumlu yayıncılık ilkesinin önüne geçmesine fırsat verilmemeli,
  • Reyting uğruna şiddet ve kötülüğün tüm detaylarıyla dramatize edilerek kamuoyunun gündeminde tutulmasına fırsat ve imkân sağlanmamalı,
  • Hassas vakaların medyada özensiz bir şekilde işlenmesinin ‘Sosyal Öğrenme Boyutu, Özdeşleşme Kuramı ve Werther Etkisi Yaklaşımı’ vb. hem bireysel hem sosyal psikolojide ciddi hasara yol açacağı gerçeğinin göz ardı edilmemeli,
  • Vakaların bireysel yargılar doğrultusunda değil; ortak bir bakış açısıyla ve kabul gören baskın bir yaklaşımla ele alınmalı,
  • Haberleştirmenin itidalli ifadelerle yapılırken özellikle intihar vakalarında olayı gösteren fotoğraf, resim, film, mesaj vb. içerik yayınlanmamalı,
  • Danışmanlık ve tedavi kurumlarından seçilen başarı hikâyeleri vb. içeriklerle vakaların medyada doğru ve uygun içerikle desteklenmiş nitelikli haber şeklinde yer almasına azami derecede özen gösterilmeli,

Kaynak: igf