Sağlık

Akciğer kanserinde video yardımlı cerrahi müdahale dönemi

- Medicana Sağlık Grubu Göğüs Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Levent Alpay: - "Hastanede kalış süresi 3-5 gün arasında değişirken ameliyat sonrası ağrı, daha küçük kesiler nedeniyle daha azdır"

İSTANBUL (AA) - Medicana Sağlık Grubu Göğüs Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Levent Alpay, küçük kesilerle uygulanan Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS) yönteminin akciğer kanseri tedavisinde iyileşme süresini kısalttığını, doku hasarını ve cerrahi komplikasyon riskini azalttığını belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Alpay, dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olan ve her yıl milyonlarca kişiyi etkilen akciğer kanserinin erken evrelerinde cerrahi müdahalenin en etkili tedavi yöntemi olduğunu aktardı.

Akciğer kanseri tanısı konulan hastalarda tedavi seçeneklerinin hastalığın evresi ve tümörün yayılımına göre belirlendiği bilgisini paylaşan Alpay, "Erken evre akciğer kanserlerinde cerrahi müdahale en etkili tedavi yöntemidir ve lobektomi, segmentektomi, pnömonektomi adında 3 farklı cerrahi tedavi uygulanır." ifadelerini kullandı.

Alpay, VATS yönteminin son yıllarda akciğer kanseri ameliyatlarında geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az invaziv bir seçenek olarak tercih edildiğini vurgulayarak, "Bu yöntem, göğüs boşluğuna birkaç küçük kesi açılarak ve bu kesilerden yerleştirilen kamera ile özel cerrahi aletler yardımıyla yapılan bir işlemdir. Cerrah, kamera sayesinde tümörün bulunduğu bölgeyi yüksek çözünürlükte bir ekran üzerinden izleyebilir." değerlendirmesini yaptı.

Bu teknolojinin, doktora yüksek çözünürlüklü bir ekran üzerinden tümörlü bölgeyi izleme ve daha hassas müdahale imkanı sağladığını aktaran Alpay, şunları kaydetti:

"Ameliyat öncesi hastanın genel sağlık durumu değerlendirilir. Akciğer fonksiyon testleri, kan tahlilleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak hastanın cerrahiye uygunluğu belirlenir. Değerlendirme sonrası hasta genel anestezi altındayken, göğüs duvarına birkaç küçük kesi yapılır. Bu kesilerden biri kameranın, diğerleri ise cerrahi aletlerin yerleştirilmesi içindir. Kamera yardımıyla tümörün tam olarak yeri tespit edilir ve minimal invaziv yöntemlerle tümör çıkarılır. Ameliyat sonrası dönemde hastalar, açık cerrahiye kıyasla daha hızlı bir şekilde toparlanır. Genellikle hastanede kalış süresi 3-5 gün arasında değişirken ameliyat sonrası ağrı, daha küçük kesiler nedeniyle daha azdır."

Alpay, VATS yönteminin erken evre akciğer kanseri tedavisinde etkili olduğunu vurgulayarak, bu yöntemin akciğerdeki iyi huylu kistler, nodüller ve enfeksiyonlu bölgelerde de kullanılabildiğini, ayrıca ileri evre kanser vakalarında tümörün büyüklüğüne bağlı olarak tercih edilebildiğini kaydetti.

VATS yönteminin akciğer zarında biriken sıvının boşaltılması veya biyopsi alınması gibi işlemler için de kullanılabileceğini belirten Alpay, kanserin ileri evrelerinde de tümörün konumu ve boyutuna bağlı olarak bu yöntemin uygulanabileceğini ifade etti.

- "VATS daha düşük komplikasyon riski taşır"

Alpay, VATS cerrahisinin genellikle erken evre akciğer kanseri olan ve tümörün henüz metastaz yapmadığı durumlarda en iyi sonuçları verdiğini vurgulayarak, "Minimal invazivin doğası gereği, bu yöntem yaşlı hastalar için daha az travmatik bir seçenektir. Kalp ya da solunum sistemi ile ilgili ek sorunları olan ve genel sağlık durumu iyi olmayan hastalar için, VATS daha düşük komplikasyon riski taşır. Sınırlı akciğer hastalığı olan kişilerde, akciğerin yalnızca küçük bir kısmı hastalıktan etkilenmişse, VATS yöntemi bu bölgenin çıkarılmasında etkili olur. Cerrahlar, hastanın genel sağlık durumu, tümörün yeri ve boyutuna göre hangi yöntemin en uygun olduğuna karar verir. Her hasta, multidisipliner bir ekip tarafından değerlendirilmelidir." açıklamasında bulundu.

VATS yönteminin geleneksel cerrahiye göre avantajlı yönlerine de değinen Alpay, şöyle devam etti:

"Küçük kesiler ile yapılan VATS tedavisi, iyileşme süresinin kısalmasını sağlar. Geleneksel cerrahi tedavilerde, göğüs kafesinin açılması gerekir, bu da çevre dokulara daha fazla zarar verebilir. VATS tedavisinde minimal kesiler olduğu için bu tür bir hasar minimum düzeydedir. Hastalar bu tedavi ile açık ameliyatlara kıyasla daha hızlı bir şekilde toparlanır ve normal yaşantılarına daha çabuk dönerler. Hastanede kalış süresi kısalır. Küçük kesiler ve minimal doku hasarı nedeniyle enfeksiyon, kanama ve diğer cerrahi komplikasyonların riski azalır. Küçük kesiler sayesinde ameliyat sonrası izler daha az belirgindir, bu da özellikle estetik kaygıları olan hastalar için önemli bir avantajdır.

Sonuç olarak VATS yöntemi, akciğer kanseri tedavisinde devrim niteliğinde bir yeniliktir. Hem hastalar hem de cerrahlar için birçok avantaj sunan bu yöntem, uygun hastalarda hızlı iyileşme ve daha düşük komplikasyon oranları ile dikkat çekmektedir. Akciğer kanseri tanısı konulan hastaların, bu tedavi seçeneğini doktorlarıyla detaylı bir şekilde konuşmaları ve en uygun tedavi planını belirlemeleri büyük önem taşır."