ADANA (AA) - Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, çiftçileri, zirai don sonrasında yanlış uygulamalar yapmamaları konusunda uyardı.
Kökçüoğlu, AA muhabirine, 21-24 Şubat'ta Çukurova'da sıcaklıkların kimi zaman sıfırın altında 8 dereceye kadar düşmesiyle zirai don gerçekleştiğini anımsattı.
Zirai don sonrası sahada gerekli kontrollerin yapıldığını, kişi ve parsel bazında tespitlerin ise sürdüğünü ifade eden Kökçüoğlu, donun, düz ve çukur alanlarda, eğimli bölgelere göre daha etkili olduğunu belirtti.
Kökçüoğlu, çiftçilerden ağaçlarındaki zararın tespiti için öncelikle "bekle gör" yöntemini uygulamasını isteyerek, "Çiftçilerimiz, bitkinin gördüğü zararın şekli ve oranını görüp, ona göre ağaçlarını tekrar eski haline getirmeleri için yöntemler belirlemeleri lazım." dedi.
Çiftçilerin don sonrası budama, sulama ve gübreleme konularında yapacaklarına dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Kökçüoğlu, şöyle konuştu:
"Budama noktasında acele etmemeleri gerekiyor. Önce genç sürgünlerin ortaya çıkmasını beklemeleri, böylece dallara, ağaçların uç kısımlarına verilen zararı net bir şekilde görmeleri lazım. Budamaya ondan sonra karar vermeleri lazım. Sulama da aynı şekilde önemli. Bitkiler, don sonrası yeşil yaprak kaybı fazlalığı nedeniyle don öncesine göre daha az suya ihtiyaç duyar. Doğal olarak daha az suya ihtiyaç duyan bir bitkiye daha fazla su verdiğinizde faydadan çok zarara neden olacaktır. Hasta bir insanı besler gibi az ama daha sık sulayarak destek olunması lazım. Gübrelemeyi de sulama gibi yapmamız, bir anda yoğun bir gübreleme yapmamamız lazım."
Kökçüoğlu, dondan zarar gören ağaçlarda yeşil yaprak kaybının çok olmasından kaynaklı daha fazla güneş göreceğini bunun da yabancı otları artıracağını dile getirdi.
Zarar gören alanlarında yabancı ot kontrolüne de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Kökçüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğru yöntemlerle ağaçlarımızla ilgilendiğimiz takdirde narenciye bitkisi kendisini koruyacaktır. Bu sezon ya da bir sonraki sezonda bildiğimiz, algıladığımız, tanıdığımız ağaç haline dönüşeceğini düşünüyoruz. Çiftçimiz, dondan dolayı yapraklarda çok ciddi bir zarar gördüklerinde sanki ağacın tamamen kuruduğunu varsayarak ağacı tekrar iyileştirmeye yönelik faaliyetler içerisinde olmadan, ağaca şans vermeden sökme gibi yanlış uygulamalar içerisinde bulunuyorlar. Ama öncelikle bir bekleyip görmeleri gerek."
- "Bütün narenciye ağaçları, bütün çeşitler zarar gördü diye bir şey yok"
Kökçüoğlu, donun sanki tüm narenciye ağaçlarını etkilediğine dair bir durumun söz konusu olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bölgemizdeki bütün narenciye ağaçları, bütün çeşitler zarar gördü diye bir şey yok. Ülkemizin ihtiyacı olan portakalı, limonu, mandalinayı piyasaya arz edecek kadar hatta geçmiş yıllarda olduğu gibi piyasayı doyuracak kadar ürüne şu anda sahibiz. Zamanı geldiğinde biz bunları yine hem ülke ekonomimize hem de çiftçimizin kazanç hanesine yazdıracağız."